Kekemelik Nedir ?
Kekemelik, konuşmanın akıcılığı ve ritmi ile ilgili bir iletişim bozukluğudur.
Akıcı konuşmada ritim ve zamanlama büyük önem taşır. Hız, vurgulama ve doğru yerde duraklamalar açısından farklılıklar olsa da akıcı konuşmada sözcükler ve sözcük grupları kendiliğinden akar. Akıcılıkta ortaya çıkan bozukluklar, uygun olmayan duraklamalar, tekrarlar ve benzer problemler konuşmanın doğal akışını etkiler.
İşte ses, hece ve sözcüklerde uzatmalar, tekrarlar veya duraklamalarla ortaya çıkan konuşmanın akıcılığının bozulduğu bu durum “kekemelik” olarak adlandırılır. Artık, kişinin ne konuştuğundan çok nasıl konuştuğu dikkat çekmeye başlar. Konuşan kişi de dinleyenler gibi durumu fark ettiğinde, konuşma güçlüğüne korku ve endişe de eşlik eder. Bazı durumlarda belirgin yüz ve vücut hareketleri konuşma çabası ile birlikte görülebilir.
Her kekemelik bir diğerinden farklıdır. Ancak özelliklerini aşağıdaki şekilde gruplamak mümkündür:
- Normal sayılamayacak şekilde seslerin, hecelerin, sözcüklerin ve cümlelerin tekrar edilmesi; p- p-..peki, ol-ol olmaz, ben de- ben de- bende geleceğim… gibi.
- Sözcüklerin bitirilmeden bırakılması.
- Düzensiz solunum ve kararsız konuşmaya bağlı olarak sözcüklerde alışılmadık vurgulamaların ortaya çıkması: Patlamalar gibi.
- Seslerin olağan dışı uzamaları f f f fare gibi.
- Belli bir sesin çıkartılması ve konuşma sırasındaki gerginliğin atılmaması, nefesin engellenmesine ve tıkanmasına yol açar. Karşılıklı konuşmayı kontrol edebilmek için gösterilen mücadelenin işaretleri açık olarak görülebilir. Konuşmanın akıcılığı ve ritmi bozulmakla birlikte yüzde gerilim, kaş-göz oynatma, başın anî hareketleri, bütün bedende istenmeyen jestler gözlenebilir ve her ses birimi bu tıkanmalardan etkilenebilir.
- Konuşmada güçlük yaşandığı anda bazen fazladan sözcük ve sesler eklenir: Aman!, ya!, yani!, şey! gibi.
- Bazı ortamlarda sözcükler, konuşulan konuya uygun olmayacak şekilde dolambaçlı yollarla söylenebilir. Kekemeliği olanlar hangi sözcük ve seslerin onlar için problem yaratacağını bilirler ve bu durumdan sözcük oyunlarıyla kaçmaya çalışırlar. Ya da sözel iletişime girmeyip sessiz kalmayı tercih ederler.
Kekemeliğe Ne Yol Açar?
Kekemeliğin nedenleri konusunda ileri sürülen görüşler oldukça değişik ve çoktur. Kimi uzmanlar, kekemeliği yapısal bir bozukluk olarak ele alırken, kimi öğrenilmiş bir davranış, bir direniş belirtisi olarak tanımlamakta, bir başkası da çevresel nedenlerin kekemelikte önemli bir rol oynadığı görüşünü savunmaktadır. Son zamanlarda genler üzerinde yapılan çalışmalar önem kazanmakta ve umut verici çalışmalar devam etmektedir. Ancak, yaygın olarak kekemeliğin tek bir nedene bağlı olarak ortaya çıkmadığı görüşü hâkimdir.
Kekemelik Genellikle Hangi Yaşta Ortaya Çıkar?
Kekemelik, genellikle dil gelişiminin erken dönemlerinde ortaya çıkar (2-6 yaş).
Bazı durumlarda, okul çağında, nadiren yetişkinlikte de ortaya çıktığı görülebilir.
Kekemelik Cinsiyete Göre Farklılık Gösterir mi?
Kekemelik Nedir? 3Kekemelik Nedir? 3Evet… Kekemelik erkek çocuklarda, kız çocuklarda görüldüğünden daha yaygın olarak görülür, şiddeti ve sürekliliği de kız çocuklara göre fazladır.
Herkes Zaman Zaman Kekeler mi ?
Evet… Pek çok çocuk dil ve konuşma gelişiminde “normal” olarak değerlendirilebilecek bir kekemelik dönemi yaşar. Okul öncesi pek çok çocuğun kekemeliğin sınırlarından kekeme olmadan döndükleri görülmüştür. 2-6 yaş arasında çocuğun düşünme hızı sözcükleri çıkarabilme hızından fazladır. Bu nedenle çocukta geçici bir kekemelik, konuşma gelişiminin doğal bir sonucu olarak görülebilir. Bu hemen kekemelik olarak etiketlenmemelidir. çocuk konuşurken duraklar, ses, hece ve sözcük tekrarlan yapar, ama kendisi bunun farkında değildir. Küçük çocukların dili öğrenme süreçlerinde bu türden konuşma sorunları yaşamaları doğaldır. Çocuğun çevresindekiler konuşmasını düzeltmesi için baskıda bulunmazsa, çocuğun dikkati konuşması üzerine çekilmezse bu durum kendiliğinden düzelir.
Kekemelik Sürekli midir?
Hayır.. Kekemeliği olan insanların konuşmalarının akıcı ve düzgün olduğu zamanlar da vardır. Örneğin, İletişim ile ilgili kaygının olmadığı ortamlarda, şarkı söylerken, oyun oynarken, hayvanlarla konuşurken vb. normal akıcılıkta konuşabilirler