Kekemeliğe; Ayna Terapili ve Özgüven Çalışmalı Çözüm
KekeRitm Konuşma Merkezi, geliştirdiği program sayesinde konuşma problemi yaşanların sorunlarına 3 haftada çözüm buluyor.
Doğru nefes alma, ayna terapisi ve özgüven çalışmalarıyla yapılan eğitim sonunda kekemelik problemi önemli ölçüde giderildiğini söyleyen KekeRitm Genel Koordinatörü Ferd Hancı, “Konuşma bozukluğu olanlar, eğitimle konuşmanın normalleştiğini ve bunun sonrasında psikolojilerinin de düzeldiğini kaydediyor.” diyor.
KekeRitm Genel Koordinatörü Ferdi Hancı, kekemelik rahatsızlığına sahip olup normal hayatı devam ettirmenin her zaman kolay olmayacağını söylüyor. “Eğitim, iş dünyası başta olmak üzere hayatın birçok alanında kekeme olmak insanı ister istemez ikinci planda kalmaya iten bir faktör oluyor. Türkiye’nin yüzde 2’sinin konuşma bozukluğu bulunuyor.” diyen Hancı, kekemeliğin insanların psikolojisini ve sosyal hayattaki dengesini bozduğunu ifade ediyor.
Bugüne kadar eğitim verdikleri 10 binin üzerinde konuşma bozukluğu yaşayan kişilerin neredeyse tamamının normal şekilde konuşmayı başardıklarını dile getiren Hancı, “Yaptığımız araştırmada biz de eğitimler sayesinde kekemelikten kurtulup çağrı merkezi elemanlığı ve tiyatroculuk yapanlara bile rastlıyoruz. Konuşma bozukluğu olanlar, eğitimle konuşmanın normalleştiğini ve bunun sonrasında psikolojilerinin de düzeldiğini kaydediyorlar. Kurum olarak psikolog danışmanlara sahibiz. Aldıkları olumlu neticelerden haberdar olan doktor ve psikologlar da konuşma problemi yaşayan bazı insanları bize yönlendiriyor.” diye konuşuyor.
Hancı, günde 3 saat eğitim vererek ortalama 3 haftada konuşma problemlerini çözdüklerinin altını çiziyor. “Verdiğimiz melodik ve hipnotik eğitim metodu ile konuşmaya yeni bir kimlik kazandırıyoruz. Konuşma bozukluğu olan insanların konuşmalarının rengini belirliyoruz. Kekemelerin problemi hızlı ve kesik konuşmak. Biz verdiğimiz eğitimlerle onların konuşmalarına ritim kazandırıyoruz.” diyor. Kendi geliştirdikleri ‘KekeRitm’ isimli programla 21 günde yüzde yüze yakın bir sonuca ulaştıklarını kaydeden Hancı, “Daha önce uzun süren bir eğitim programımız vardı. Ancak konu üzerindeki araştırma ve uygulamalarımızı geliştirdikçe bu süreyi 21 güne kadar düşürdük ve programımızı da bu yönde dizayn ettik. Bu, bizim için çok büyük bir mutluluk. Bu konuda dünyada bir ilki başarmanın gururunu yaşıyoruz. Son 2 ay içinde yaklaşık 20 öğrenci üzerinde yaptığımız uygulamalardan çok iyi sonuçlar elde ettik.” şeklinde konuşuyor. Hancı, şu bilgileri paylaşıyor:
“Merkeze gelen öğrenciler, önce 7 gün süren arınma dönemiyle başlıyorlar. Bu dönemde eski konuşma alışkanlıklarını unutmak ve yeni bir alışkanlık kazanmak için sağ kulakları pamukla kapatılıyor ve bir hafta boyunca susma uygulaması yapılıyor. Toplumda ve aile içinde hiç konuşmuyor; sadece her gün merkeze gelerek bilgisayarda en az 3 saat yavaş ve melodik bir sesle metin okuyorlar. Bir haftalık arınma döneminin ardından öğrenciler rahat ve akıcı bir konuşmaya başlıyor. Konuşmaya başladıktan sonraki 3 günlük akort döneminde de eğitmenler tarafından konuşma ayarı yapılıyor. Kalan 5 günlük senfoni döneminde ise toplum huzurunda konuşma ve sunumlar başlıyor ve yeni konuşma alışkanlığı pekiştiriliyor. Öğrencilerin özgüvenini artırmaya yönelik çalışmalar, sosyal aktivitelerin yanında diyafram, ayna uygulaması gibi teknikler kullanılarak maksimum verime ulaşılıyor. Programı ciddiye alıp tembellik etmeden çalışan öğrenciler, bir haftanın sonunda yavaş ve melodik bir sesle normal konuşmaya başlıyor. Bazı kekemelerde ağız hareketlerinde kasılma, el, ayak hareketleri gibi tikler oluşur. Ayna terapisiyle de kendi davranışlarını görerek bunu nasıl düzelteceklerini öğreniyorlar.”